BASINA VE KAMUOYUNA.
Ülkemizde hayvanlar üzerinde deneysel ve bilimsel çalışma yapacak resmi ve özel kuruluşları denetleme, yönergelerini onaylama, gerektiğinde çalışmalarını durdurma gibi yetki ve sorumluluklara sahip olan Hayvan Deneyleri Merkezi Etik Kurulu yani HADMEK, 2014 yılında çıkarılan Yönetmelik sonucu oluşturuldu.
Yönetmeliğe göre 21 kişiden oluşan HADMEK’teki bir üyenin, hayvanları koruma alanında faaliyet gösteren bir STK temsilcisi olması şartı vardı ancak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, hayvanları ve haklarını koruma misyonu bir yana, bizzat hayvan deneyleri yaparak akademik kariyer sağlayan kişilerin kurduğu bir derneğin temsilcisi seçildi.
İlk dört yıllık görev süresinin bitiminin ardından 2018 yılında yeni bir temsilci seçimi gündeme geldiğinde hayvan hakları örgütleri temsilci için adaylarını yazılı ve sözlü olarak Bakanlığa bildirdiler. Bakanlık, dört yıllık ikinci dönem için de tekrar aynı derneğin temsilcisini göreve getirdi.
Bunun üzerine bileşenlerimizden Hayvan Hakları ve Etiği Derneği, Bakanlığın mevzuata aykırı görevlendirme işlemi için Ankara 11. İdare Mahkemesi’nde dava açtı ve mahkeme Bakanlığın bu uygulamasını hukuka aykırı buldu. Bakanlık kararı istinafa taşısa da Ankara Bölge İdare Mahkemesi önceki kararı onayarak, Bakanlığın usulsüz üye seçimiyle ilgili “hukuka uyarlık yok” kararını verdi.
2021 yılının Aralık ayında Başka Bir Hayat Diliyorum Derneği, Deneye Hayır Derneği, Hayvan Hakları ve Etiği Derneği, Hayvanlara Adalet Derneği, Hayvanları Koruma Kurtarma ve Yaşatma Derneği, Hayvanları Koruma Vakfı, Vegan Derneği ve Yaşamdan Yana Derneği, yani hayvan hakları alanında çalışan sekiz örgüt, ortak bir temsilci adayı belirleyerek Bakanlığa dilekçe ile başvurdu. Böylelikle, süreci takip eden sivil toplum örgütlerinin mutabık oldukları adayın seçilmesiyle 21’de 1 dahi olsa kurulda hayvan haklarının temsiliyeti sağlanacaktı.
Aylardır mahkeme kararını uygulamayan Bakanlık, örgütlerin çoğuna cevap dahi vermezken bazılarına “Yönetmelik değişikliği yapılacak” cevabını, bazılarına da aday gösterilen temsilcinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı çünkü “bağlı olduğu örgütün çalışma konusunun deneylerde kullanılan hayvanlarının haklarının korunması olduğu” cevabını verdi. Yani kuruluş amacı hayvan deneylerini denetlemek, etik prensipler çerçevesinde kısıtlamak ve hayvanların yaşam haklarını da gözetmek olan bir kurulda hayvanların haklarını savunan bir kişiye dahi tahammül edilmediği açıkça beyan edildi.
Yaklaşık dört yıldır devam eden bu mücadelenin sonucunda anlıyoruz ki; kendi çıkardığı Yönetmeliğe dahi riayet etmeyen Tarım ve Orman Bakanlığı, göstermelik olarak çıkardığı Yönetmelikler ve kurduğu kurullar ile göz boyamaktan başka bir amaç gütmüyor, sivil toplum katılımını engelleyerek kurulda alınan kararların şeffaflığını ve hayvan haklarının en üst seviyede korunmasını engellemek için elinden gelen her şeyi yapıyor.
Bakanlığın son hamlesi ise bir Yönetmelik değişikliği taslağı hazırlayarak; 21 kişiden oluşan HADMEK’i 15 kişiye düşürmek, yarısını Bakanlık bürokratı yapmak, davaya konu olan STK temsilcisi maddesini kendisine göre uyarlamak, kurulu oluşturan üyelerden hayvan ve insan yaşamıyla ilgili iki çatı meslek örgütünü: Türk Veteriner Hekimleri Birliği’ni ve Türk Tabipleri Birliği’ni çıkarmak oldu.
Yönetmeliğin 6. Maddesi g bendi “Hayvanları korumaya yönelik sivil toplum örgütlerinden bir üye” iken, hazırlanan Yönetmelik değişikliği taslağında “Deney hayvanlarıyla ilgili çalışma yapan ve hayvanların deneylerde kullanılmasında bilimsel esasları gözeten sivil toplum örgütlerinden bir üye” olarak değiştirildi. Yani Bakanlığın iki dönem boyunca seçtiği Laboratuvar Hayvanları Bilimi Derneği ismi açıkça yazılamayacağı için adeta tarif edildi. Yönetmelik taslağındaki maddelerle ilgili itirazlarımızı ayrıca paylaşacağız.
Mevzuatın isteğe göre eğip büküldüğü, mahkeme kararlarının uygulanmadığı, sivil toplum örgütlerinin yok sayıldığı, hayvan hakları mücadelesinin alay eder gibi cevaplarla küçümsendiği bu tavrı kabul etmemiz mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, kimsenin yasalara riayet etme konusunda bir muafiyeti söz konusu olamaz.
Bu bağlamda; şu anda değiştirilmekte olan Yönetmelik gereği bize tanınan ancak Bakanlık tarafından yok edilen üyelik hakkımızla ilgili olarak ve ayrıca hazırlanan yeni Yönetmelikle ilgili yasaların bize tanıdığı tüm hakları kullanarak mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna bildirmek istiyoruz.
Saygılarımızla,
DENEYE HAYIR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU