Her yıl dünyada yarım milyona yakın hayvanın kozmetik ürün ve içeriklerini test etmek için öldürüldüğü biliniyor. Bu alanda özellikle kullanılan türler: fare, tavşan, sıçan, kobay ve köpek.
Kobaylar üzerinde yapılan deri alerji testleri insan reaksiyonlarını %72 oranında öngörür. Ancak alternatif yöntem kombinasyonlarında bu oran %90‘dır.
Tavşanlarda yapılan Draize cilt tahriş testi, insan reaksiyonlarını sadece %60 öngörür. Ancak, yeniden yapılandırılmış insan derisi kullanmak %86‘ya kadar doğru sonuçlar verir.
Hamile sıçanlarda kimyasal veya ilaçların gelişmekte olan bebeğe zarar verip vermeyeceğini bulmak için yapılan standart test, tehlikeli maddelerin sadece %60’ını tespit edebilir. Ancak hücre bazlı bir alternatifin toksik kimyasalları tespit etmede başarı oranı %100‘dür.
AB
Avrupa Birliği, yayınlamış olduğu Kozmetik Regülasyonu ile, tüm üye devletlerde geçerli olacak şekilde kozmetik ürünlerin (toksikolojik testler hariç olmak üzere) hayvanlar üzerinde test edilmesini 2004’ten geçerli olmak üzere yasaklamıştı ve aynı yasak, 2009’dan itibaren de ürün içerikleriyle ilgili konulmuştu. Temelleri 1993’te başlayıp 2013’teki pazarlama yasağıyla sonuçlanan bu gelişmelerde, geçerli alternatif yöntemler geliştirilmesi için kurulan ECVAM (European Centre for the Validation of Alternative Methods) gibi resmi kuruluşların yanı sıra BUAV (Cruelty Free International) gibi hayvan hakları örgütlerinin yıllar süren ısrarlı tutum ve çalışmalarının rolü yadsınamaz.
AB KOZMETİK DÜZENLEMELERİ
ÇİN HALK CUMHURİYETİ
2014 yılında kadar, Çin Halk Cumhuriyeti’nde kozmetik dükkanları ve marketlerde satışa sunulacak tüm kozmetik ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmesi yasal bir zorunluluktu. Firmalar bu zorunlu testleri kendileri yapmasalar bile, hükumete ait olan ve alternatif yöntemlerin kullanılmadığı laboratuvarlarda bu ürünler test edilebiliyordu. 2014 yılında mevzuatta yapılan bir değişiklikle, ülke içinde (kabul edilmiş güvenli içerik listesi ile) üretilen kozmetik ürünlerin, hayvanlar üzerinde test zorunluluğu kalktı. Ancak yurt dışında üretilen ve burada satılan ürünler için hayvanlar üzerinde test şartı değişmedi.
Hayvan testi zorunluluğunun geçerli olduğu bu kozmetik ürünleri:
- cilt bakım ve makyaj ürünleri
- saç bakım ürünleri
- güneş ürünleri
- beyazlatma ürünleri
- parfüm ve deodorantlar
Hayvan deneyleriyle ilgili katı politikalara sahip bazı firmalar bu zorunluluk kalkana dek Çin pazarında yer almayacağını belirtirken, bazıları da deney şartından muaf olmak için hava alanında satış yapmayı, internet üzerinden satış yapmayı ya da farklı bir mevzuatın geçerli olduğu Tayvan ve Hong Kong’da ürünlerini satmayı seçtiler.
2017’de Çin Gıda ve İlaç Dairesi, bazı yeni kozmetik ürünlerin Şangay’dan ithal edilmesi durumunda basitleştirilmiş bir kayıt işlemine girmesine ve bu kozmetiklerin ithal edilen kozmetikler için hayvan deneyi zorunluluğuna tabi olmayacağına dair bir düzenleme yayınladı.
2018’de ise, dünyadaki deney karşıtı ilk örgütün sertifikalandırma programı olan Leaping Bunny, bir pilot çalışma başlattı: Leaping Bunny China Project. Leaping Bunny, Knudsen&Co ve Fengpu Industrial Park’ın ortaklığıyla yürütülen bu çalışmada amaç, ithal kozmetik ürünlerin test zorunluluğundan muaf olması için yerel olarak üretilmesi ve satış sonrası testlerden de muaf olmasını sağlamak idi.
2019 Nisan ayında ise, Çin Ulusal Medikal Ürün Yönetimi (NMPA), kozmetik ürün içerik testleri için iki konuda dokuz alternatif bilimsel test yöntemini onayladı. Bunlar: deri hassasiyeti ve göz tahrişi-korozyonla ilgili testlerdi. Ayrıca, kozmetik ürünler için teknik güvenlik standardı olarak üç yeni yöntem de kabul edildi. 1 Ocak 2020’den itibaren bu yeni alternatif bilimsel yöntemler kullanılmaya başlandı.
Çin anakarada kozmetik ürünlerin hayvanlar üzerinde testinin iki ayağı var: Pazar (satış) öncesi ve sonrası. Hükümet halihazırda satışta olan bir ürünü satıştan çekip kendisi test edebilir ve bunun için marka sahibinin iznine ihtiyacı yok. Satış öncesi testler ise gerekli görüldüğünde gene hükümet tarafından yapılır. Yukarıdaki yeni test yöntemleri, ürünün satışı öncesi kaydı yaptırılırken ya da satış sonrasındaki kontroller için kullanılabilecek. Her bir ürün kontrolü için tahminen 70 kadar hayvanın kullanıldığını düşünürsek, deneylerde öldürülen hayvan sayısında büyük bir azalma yaşanacağını söylemek yanlış olmaz.
TÜRKİYE
Ülkemizde ise, 15 Temmuz 2015’de Kozmetik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 29417 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş; 1223/2009 sayılı Avrupa Birliği Kozmetik Tüzüğü’ne paralel şekilde birtakım değişikliklerin yanı sıra, ülkemiz pazarına arz edilecek kozmetik ürünlerin ve içerdiği bileşenlerin hayvanlar üzerinde test edilmemiş olması şartı da getirilmiştir. Yönetmeliğin ek maddeleri, kabul edilmiş bir alternatif bir yöntemin ardından, bitmiş ürünler ve ürün bileşenleri haricinde, bileşenlerin kombinasyonlarının da hayvanlarda test edilmesini yasaklar. AB’nin kozmetik ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmesine dair getirdiği yasak ve kısıtlamaları, benzer şekilde ülkemizde de geçerlidir.