“Reddetme Lüksünüz Yok”

Deneye Hayır Derneği, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde “Eğitimde hayvan deneylerine dair” isimli anketten mini bir analiz yayımlıyor.

Deneye Hayır Derneği’nin lisans, yüksek lisans ve doktora
eğitimi sırasında bilimsel amaçlarla yapıldığı ileri sürülen hayvan deneylerine
dair veri toplamak amacıyla hazırladığı çevrimiçi “Eğitimde hayvan deneylerine
dair” isimli anketi 1 haftada 40 kişi yanıtladı.

Dernek, 28 Ekim Pazartesi gününe dek erişilebilecek anketin
analizini 1 Kasım Cuma günü yayımlayacak. Ancak bu tarihten önce takipçileriyle
bilgi paylaşmak isteyen Dernek, bugün yani 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma
Günü’nde sizlerle anket sonuçlarına dair bir kesit yayımlıyor.

Paylaşılan kesitte katılımcıların “Eğitiminizde hayvanları
deneylerde kullanmayı reddettiyseniz nasıl bir tepki ile karşılaştınız?”
sorusuna verdiği yanıtlar, eğitimin türcü, hayvanların en doğal yaşam hakkını
ihlal eden yaklaşımını gözler önüne sermesi açısından önemli.

“Reddetme lüksünüz yok”

Anket katılımcılardan ilki veteriner fakültesinde okuyor ve
hayvanların deneylerde kullanıldığı derse girmek istemediğinde kendisine
verilen yanıtı şöyle aktarıyor: “Bunun bilim için gerektiği, öğrenmenin başka
yolu olmadığı, hayvanların var oluş amacının insanlara hizmet etmek olduğu vb.
söylendi.”

Bir başka katılımcı yine veteriner fakültesi öğrencisi. Bu
soruya, “Büyükbaş hekimliğine yönelik dersleri almak zorundayım ve bu alanda
suni tohumlama gibi türcü uygulamalar yapmak veya izlemek zorunda
bırakılabiliyoruz. ‘Reddetme lüksünüz yok’ gibi cevaplar alabiliyoruz.”

Eğitiminde hayvanların deneylerde kullanıldığına tanıklık
eden ve bunu reddeden bir başka katılımcımız tıp eğitimi alıyor. Kendisi bu
soruya şöyle yanıt veriyor: “Biz de düşünüyoruz hayvanları ama yapmamız gerek
dendi.”

Yine tıp öğrencisi bir başka katılımcı, hayvanlar üzerinde
deney yapılan derse girmek istemediğini belirttiğinde hocasının kendisini “onlar
zaten bu amaçla var” cümlesi ile yanıtladığını aktarıyor.

Hemşirelik bölümünde eğitimini sürdüren bir başka katılımcı, “Dersin hocası farelere bonzai verdiği deneylerden bahsederken karşı çıktım ve bilgisizlik ile suçlandım” diyor ve şöyle devam ediyor, “Derste sunum yaparken hayvan deneyleri başlığını anlatmadan önce de hocam hayvanların deneylerde kullanılmasının zaruri ve önemli olduğunu söyledi. Kendim deney yapmadım, yapmam da fakat yaz okulundaki hocam severek bu deneyleri yaptığını, bonzai verilen 10 fareden 8 tanesinin öldüğünü, kendisini korumak için 3 kat eldiven giydiğini aktardı.”

Eğitimde vicdani ret üzerine

Peki, öğrenciler her gün onlarca hayvanın deneylerde kullanıldığı derslere katılmak zorunda mı? Vicdani ret hakkı, hayvan kullanılan derslerde uygulama yapmama hakkının yanı sıra, öğrencileri bu dersleri izlemek zorunda da bırakmayacak bir hak. Vicdani ret hakkını Deneye Hayır Derneği’nin Avukatı Ezgi Koç’a eğitimde sorduk. Koç, “Vicdani ret kavramının içeriği tam olarak bilinmiyor” diyerek öncelikle bu kavramın ne anlama geldiğini bizlerle paylaştı.

“Vicdani ret, öğrencilerin etik, dini veya kültürel sebeplerle okullardaki hayvanlara zarar veren derslere katılmayı reddetme hakkı anlamında geliyor. Eğitimde vicdani ret hakkı, deneylere katılmayı reddeden öğrencilere, okulların alternatif metotları kullandırması, alternatif metot olmaması halinde ise öğrencilerin bu deneylere katılmama haklarının korunmasını kapsıyor” diyen Av. Koç bu hakkın dünyadaki kullanımına dair örnekler veriyor.

Av. Koç, “Dünyada bilimsel eğitim veren birçok okulda
öncelikli olarak alternatif metotların kullanılmasının teşvik edilmesi
zorunludur. Bugün A.B.D.’de 18 eyalet (Kaliforniya, Connecticut, Florida,
Illinois, Louisiana, Maine, Maryland, Massachusetts, Michigan, New Hampshire,
New Jersey, New Mexico, New York, Oregon, Pennsylvania, Rhode Island, Vermont
ve Virginia) ve Washington, DC, öğrencilerine hayvan diseksiyonuna katılmak
yerine bir alternatif seçmelerine izin veren devlet yasalarına veya
politikalarına sahiptir. Bu yasalar “Dissection choice laws” olarak
tanımlanmaktadır. Eğitimde vicdani ret hakkı ise Amerika Birleşik Devletleri,
Avusturalya, Kanada ve İtalya’nın da aralarında bulunduğu birçok ülke
tarafından kabul edilmekte. Britanya’da ise alternatif metotların varlığı
durumunda hayvanların deneylerde kullanılmasını yasaklayan kanun hükümleri
bulunuyor” diyor.

Örneğin İtalya’da 12 Ekim 1993 tarihli 413 sayılı kanun Hayvan testlerine karşı vicdani ret kuralları olarak düzenlenmiştir. Ve ilk maddesi vicdani ret kavramını çok geniş tanımlamıştır: “Vicdanlarına itaat ederek, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi ve Uluslararası Pakt tarafından tanınan düşünce, vicdan ve din özgürlüğü haklarını kullanmada olan vatandaşlar medeni ve siyasi haklarla ilgili olarak, tüm canlılara karşı şiddete karşı çıkarlar, hayvan deneyleri ile bağlantılı her harekete karşı vicdani reddini ilan edebilirler.”

Türkiye’de vicdani ret hakkınız için

“Türkiye açısından ise örnek alabileceğimiz devlet
politikaları, hukuk sistemimizin benzer olması ve ulusal üstü mevzuatta ortak
bağlayıcı sözleşmelere de taraf olmamız neticesinde daha çok Avrupa ülkeleri”
diyen Av. Koç eğitimde vicdani ret hakkının hukuki olarak tanındığı örnekleri
paylaştı:

“İtalya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. Maddesinde
yer alan din ve vicdan özgürlüğü hakkına dayanarak vicdani ret kavramını kabul
etmiş ve iç hukukunda yaptığı bu hakka ilişkin düzenlemeler yapmıştır.  Bu düzenlemeler bizim ulusal mevzuatımız için
de dayanak oluşturuyor. Türkiye’de mevzuatta henüz böyle bir düzenleme yok
ancak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin normlar hiyerarşisi açısından tüm iç
hukuk kurallarının üzerinde olması sebebiyle, bu sözleşme gösterilerek yeni
düzenlemeler talep edilebilir.”

Av. Koç, “Vicdani ret hakkı henüz ülkemizde hukuki açıdan
tanınmış değil. Bu hakkını kullanmak isteyen kişilerin hukuki sürecinde Deneye
Hayır Derneği olarak destek vereceğiz. Amacımız bu alanda içtihat yaratma ve
yukarıdan aşağıya olmak üzere uluslararası hukuktan iç hukuka sirayet etmek”
diyor.

error: Content is protected !!